1 Mart 2011 Salı

Haydi Kalk Ayağa


.
Ukrayna'da UEFA'ya havlu attıktan sonra soluğu Ukraynalıların gözde tatil mekanı Antalya'da aldık. Lig de matematiksel olarak olmasa da bazılarının gözünde tatil havasına girmiş gibiydi. Belki de fırsat bilip erken rezervasyon yaptırmış olabilirler çevredeki otellerden.
.
Mehmet Özdilek'in diri Antalya'sı golü kovaladıkça kovaladı ama Rüştü'nün tecrübesi ve hakemin bir penaltıyı es geçmesi buna izin vermedi dün akşam. Biz de golümüzü yine sürpriz bir şekilde Ekrem'in hünerli (!) ayaklarından bulduk. Asisti yapan Quaresma kadar yan hakemin de golde payı vardı sanki. İkinci gol için Guti'yi mi övmeli yoksa Ömer'i mi dövmeli karar veremedim. Quaresma'nın 'al da at' pasları gibi açmıştı kalesini Antalya'nın kelajı. Guti de reddetmedi. Sonuç olarak sadece maçı kazandık. Necip'i ise kaybettik. Şimdilik sadece bir maçlık. Bu tip organize işler futbolun oyun kuralları içerisinde olmasına karşın böyle açık seçik yapılınca bana hoş gelmiyor. Hani Sergen anlatıyordu geçenlerde "Sarı kart cezalısı olmak için Arif'e çift daldım, sinirlendi. Dedim 'Oğlum haftaya izin yapacağım, sakin ol'...." diye. Öyle olunca sanki sahada olan sahada kalıyormuş gibi.
.
Schuster elleri kolları bağlamış takımını izliyordu kenardan. Yüzü asıktı. Sanki hiç bir taktik vermemiş; "Çıkın oynayın işte" demişti. Biz de öyle diyoruz sadece. Oynayın ama yüreğinizle oynayın. Maç bitsin de gidelim diye değil. Bu on birin önünde daha on biri lig ve dördü kupa olmak üzere on beş maç var.
.
Antalyaspor: 0
Beşiktaş: 2
.
(Ekrem 56', Guti 79')