30 Temmuz 2010 Cuma

Birdir Bir


.
Lokum gibi kuralarla geçecek ilk iki turun ikincisinde neredeyse akım derken b.kum olacaktı bütün işler. 90 dakikanın sonundaki skoru öpüp de başıma koyarım ben. Ofansif futbol oynayan Çek ekibi ilk yarıyı farklı bir şekilde önde bitirebilirdi dün akşam. Tökezleyen Beşiktaş, topu sürerken tökezleyen Quaresma sayesinde bulduğu penaltıyla hayata döndü desem abartmış olmam sanırım. O golü bulamadan oyunun herhangi bir anında yenecek ikinci gol bizi bir hafta sonrasına üçüncü bomba transfer olarak kimin imza atacağını düşünmekten çok üç golü nasıl atılacağını düşünmeye sevk edecekti.
.
İkinci yarı yediği golün moral bozukluğuyla temposu düşen rakip karşısında iyice skoru koruma amaçlı oynayan Beşiktaş istediğini alarak ayrıldı sahadan. Bize sorsalar istediğimiz bu değildi elbette; en azından tek farklı bir galibiyet alınması geçiyordu gönlümüzden. Kim iyi oynadı diye düşündüğümüzde Hakan'ın yanında bir ikinci isim saymak herhalde onun performansına saygısızlık olur. Tek tek diğer isimleri değerlendirmek için ise erken diyerek geçiştirelim. Turu cebimize koyamasak da bavulda getiriyoruz İstanbul'a. Çekler de peşimizden, hayalleriyle gelecekler haftaya. Bu sefer Hakan'a çok iş düşmez umarım.

23 Temmuz 2010 Cuma

Kalbimizdesin Cenk Abi...


.
Özlemle anıyoruz...

Gol At Yat Nihat


.
"Unutmazsam atacağım ilk golde yere yatacağım" demişti Nihat, maçın daha onuncu dakikasında bulduğu golden sonra şekildeki gibi keyfle yere uzandı. Bu sene bu pozunun sık sık tekrarlanmasını ümit ediyoruz. Geçen sene yaşattığı hayal kırıklığından sonra bu sene inşallah rekorlar kırılsın onunla.
.
Vikingur maçının formaliteden öteye geçmesi mümkün değildi. İlk dakikalarda bulunan iki golden sonra formalite maçından bile çıktı anteman maçına döndü. Zapotocny'nin sahada yer alması Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edecek olan Bursa'ya dönme ihtimalini zayıflattı bence. Eskişehir ısrarlı olmasına karşın hoca iki sene üst üste şampiyonluk yaşayan bir stoperi kadroda bulundurmanın planlarını yapıyor. Hocanın işine karışılmaz. Ferrari'yi göndermek istese bile. Kazanan her zaman haklıdır ya, ileride bir gün sıkıntı yaşanırsa o zaman 'ah nerede vah nerede' demeye başlanırsa haklılık kalmaz. Ferrari bizim bu ligde gördüğümüz ender kalitede defans oyuncularından. Geçen sene kiralık olarak Antalya'da oynayan Erhan sağ kanatta güzel işler yapmaya çalışıyor. İki Vikingur maçı ölçü olamaz ama sanırım o da bu sene kadroda kalacak gibi. Zaten Quaresma iki kanadı birden kullanıp katkı sağlıyor. Bobo sessiz sakin gollerine devam ediyor. 'Avrupa Kupaları'nda en çok gol atan siyah-beyazlı futbolcu' ünvanına gözünü dikti. Delgado... ne desek bilemiyorum. Biz mi çok şeyler bekliyoruz ve abartıyoruz onu yoksa o mu bu kadar çözemedim.
.
Maçla ilgili bir iki kelime etmek gerekirse Fareo Adaları'nın futbola ilgisi yok denecek kadar az. Buna rağmen o adalara bile vuvuzelaların ulaşmış olması çok ilginç. Gün içerisinde sadece bir iki saati karanlık olarak geçirilen şehirde maç da gün ışığında oynandı doğal olarak. Ekrandan görülen sol kale arkasından neredeyse dik olarak gelen güneşin de etkisiyle ikinci yarıya gol sığdıramadı Beşiktaş.

22 Temmuz 2010 Perşembe

Düğüm Burda Sökülmüştü


.
Faroe basını ilk maç sonrası yukarıdaki manşeti atmış. Söktü mü diyor soktu mu belli değil ama Nihat'ın iki golüne karşın bir penaltı kaçıran Quaresma sokamadı diye düşünürsek 'söktü' daha uygun düşüyor... 10 derece sıcaklıkta, skorun getirdiği rahatlıkla maça çıkacak Beşiktaş. İlk maçta rakibi hafife almadan, mücadeleci bir oyun sergileyen takımımızdan aynısını bekliyoruz yine. Galibiyet de peşi sıra gelir tabiatıyla. Gollü olması da işin kaymağı olur. Zaten vakit kaybetmeden bir hafta sonra 2. tur eleme maçlarından devam edeceğiz yolumuza, sakatlık ve kart cezaları olmaması skordan daha önemli. Tribünden izlediğimiz Beşiktaş'ı bu akşam ekran başında izleyeceğiz. Vuvuzelasız ve kazasız belasız bir maç dileyelim.

16 Temmuz 2010 Cuma

Soğuk Su


.
Maçtan önce semt kalabalık, Quresma formalı insanların arasından Pascal çıka geliyor. Herkesle tokalaşıp sevgi gösterilerine karşılık verirken hatıra fotoğrafı çektirmelerine de izin veriyor ayırım yapmadan. Stada doğru ağaçlı yolda yürürken de sucuları görüp "Soğuk suuuu!" diye bağırıyor. Ne adamsın be Pascal...
.
Hava sıcak, yapış yapışız. Üçlünün peşinden omuz omuza gelmesin diye geçiyor içimizden. Şu kapalıya cidden klima yapılsa hiç fena olmayacak. Neyseki sahadaki iştahlı futbol oynayan takımımız yüreklerimize su serpiyor. Q7 denen sahadaki tek yeni transferimiz bir sağda bir solda topun peşinde koşturuyor. Penaltıyı gole çeviremedi ama çalımlarıyla sağ-sol bekleri kevgire çevirdi. Orta sahada Tabata da var Delgado da . Belki bir hafta sonra ikisi de olmayacak. Ne ilginç. Guti rötar yapmış ama sahada sanki dublörü var; Erhan. Nihat sakin geçen ilk sezonun ardından bu sene iki golle açtı perdeyi. Dileriz böyle de gider. Nobre kendine yer bulur bulmaz golüde buldu. Deli İbo her zamanki gibi çok koştu ama oyunun sonlarında atılan bir pasa yetişmek için depar attıktan sonra dönüp 'ne yapıyorsun, deli misin?' der gibi baktı pasın sahibine. Delilik sırf sana has değil demek ki bu takımda.
.
Sonuçta 3-0 net bir skor. Bir hafta sonra Fareo Adaları'na serinlemeye gider Beşiktaş. Maçtan sonra büyük alkış alan Vikingur takımıyla dostluk maç şeklinde geçen bir mücadeleden sonra döner sıcak ülkemize.

15 Temmuz 2010 Perşembe

Birim


.
2010-2011 sezonunun ilk resmi karşılasmasında rakibimiz Vikingur. Takımın sezonu Temmuz sıcağında açması kötü, Beşiktaş'a erkenden kavuşmak güzel. Vikingur iki senelik bir takım, heyecanı bizden fazla. 10 derece sıcaktan gelip İstanbul'un nemli havasında top tepecekler. Binlerce taraftarın önünde gol sevinci yaşamaları bile onları mutlu etmeye yetebilir. Bize goller lazım. Ne olur ne olmaz. Sicilimiz kabarık.
.
Beşiktaş'ı izlemeye, tribün arkadaşlarımızla hasret gidermeye, omuz omuza verip kaldığımız yerden devam etmeye gidiyoruz. Quaresma sahada, Guti yolda, Raul sırada. Her biri de on numara transfer. Gelen layık olsun Beşiktaş'ımıza, ondan sonra tac olsun başımıza. Kadroyu ben kuramadım kafamda, bu akşam için belirsiz on birim. Bakalım sarı melek nasıl bir diziliş sürecek sahaya. Yazın yarısında konserlere ev sahipliği yapan İnönü Stadı'nda sahne Beşiktaş'ın, seyir zevki bizim. Haydi hayırlısı...

13 Temmuz 2010 Salı

Vikingur Maçına Bilet Yok


.
Maça iki gün kaldı ama hala biletler yok ortada. Kombineler için Quaresmayı bekleyen yönetim ilk maçımızın biletlerini satışa sunmak için de Guti'yi mi bekliyor acaba diye geliyor insanın aklına. Temmuz sıcağında antreman maçı niteliğinde de olsa bir Avrupa Kupası mücadelesi oynanacak ve 2010-2011 sezonunun ilk resmi karşılasmasında merhaba diyecek Beşiktaş. Q7 karşılama komitesindeki kalabalığın bu maçta da olup olmayacağını göreceğiz. Sahadakiler değişse de tribündekiler aynı kalıyor genelde. Biz kombinemizi cebimize koyduk, futbolcular kadar tibündeki dostlarımızla da buluşacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Şu iki gün geçsin de kavuşalım artık.