31 Ocak 2011 Pazartesi

Bu Ruh Varken Yenilsen Ne Fark Eder (!)


.
Şampiyonluğa gittiğimiz sezonlarda hatta havanın çok daha güzel olduğu zamanlarda bile Olimpiyat stadyumunun tribünlerinde bu kalabalığı, birlik beraberliği yakalayamamıştık. Takımımız Fulya'dan Ümraniye'ye taşındığından beri uzun zamandır, böylesine birlik beraberlik görüntülerine hasret kalmıştık. Ligdeki sıralama açısından durum vahim de olsa "Bu Ruh Varken Yenilsen Ne Fark Eder" diyesimiz geliyor ise umut ile geleceğe bakabiliyoruz demektir. Bizler inandık güzel günler göreceğiz. Artık bu sezon öncelikli hedef UEFA Kupası ve Türkiye Kupası olmalı...
.

30 Ocak 2011 Pazar

Hava Ayaz mı Ayaz !!!

Bu sabah güneş hafifden kaçamak bakışlar ile bize günaydın dese de buz gibi bir pazar sabahında İstanbul için tahminler havanın yağışlı olacağı yönünde. Olimpiyat stadyumunun o tarafa bu soğukda anca kar yağar! Kar demişken askerde bilhassa gece nöbetlerinde aşırı soğukdan dolayı videodakine benzer olaylara tanıklık etmiştim.

Olimpiyat stadyumunda Kartal'ımızın buz tutmaması ve gece boyunca buzlanmaya karşı tuzlama çalışması yapan İstanbul Büyükşehir Belediye ekibine takılmadan, rahat bir galibiyet ile içlerimizin ısınması ve yolumuza kazasız belasız devam etmemiz dileğiyle... Road to İkitelli..

28 Ocak 2011 Cuma

Hesap Kesmeye Geliyoruz !


.
Yıllardır bize ters gelen Olimpiyat stadyumu ve seyircisi olmamasına rağmen ülkenin en büyük stadyumunda maçlarını oynayan İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile pazar günü saat 15:00'de karşılaşacağız. "Uzakdan görünen göze hoş gelir" derler fakat bu stadyum için bu duyguları çok uzakdan da baksak malesef besleyemiyoruz. Mimarisi, ulaşımı, rüzgarı, kötü anılarını say say bitiremeyiz.
.

.
Daha önce ki yaptığımız çıkarmalar pek iç açıcı değildi fakat bu sefer hırs da yaptık, takımın yakaladığı şuanki hava da güzel. Hava demişken pazar günü için resmi kaynaklardan tahminler 4 derece ve yağmurlu olacağı yönünde, bilet fiyatları ise 25 TL. Şartlar pek uygun olmasa da maç saatinin 15:00 oluşunun avantajını kullanarak bu soğuk kış havasında biz cefakar taraftarlar olarak Beşiktaş'ımız için "Gücüne Güç Katmaya Geldik" tezahüratını kanıtlarcasına stadyumda yerimizi alıp, hep bir ağızdan bağırmak istiyoruz. Haydi Kartallar hesap kesmeye !!!
.

Winter Universiade Erzurum 2011


.
Trabzonspor galibiyetini arkada bırakıp pazar günü oynayacağımız İstanbul B.Bld. maçına konsantre olmadan önce, dün Erzurum'da başlayan "Winter Universiade Erzurum 2011" hakkında bir şeyler karalamak yerinde olacaktır. Trt 1 kanalından canlı yayını izlemeye başladığımda heyecanlıydım. Açılış başladığında en az 1 saat süren ülkelerin saha içi tanıtım geçişleri sırasında durmadan devamlı aynı şarkının tekrar edilmesi beni rahatsız etti. Yüksek ses de çalınmasının yanında müzik seçimi bence kötü olmuş. (Kavga edermişcesine tiz ve ağır sesler vardı)
.
Konuşmalara değinmek istemiyorum, sıradan geçen açılış merasimi, ışıkların söndürülmesi ve Erzurum'un simgesi olan çiftbaşlı kartal maketinin hava da görünmesi ile güzelleşmeye başladı. Işık koreografisi, çalan müzikler, saha içi Türk -Erzurum ezgileri ile adeta görsel ve işitsel şölen izledik. Bu organizasyon Erzurum'lular için de bulunmaz fırsat sonuna kadar değerlendirmeleri lazım. Organizasyon hakkında detaylı bilgiler için güzel bir site hazırlanmış. Umarım başarıyla organizasyon tamamlanır ve sporcularımız da başarılı neticeler elde ederler !
http://www.universiadeerzurum.org/
.

27 Ocak 2011 Perşembe

Anadolu Zihniyetli "Dinamo Kiev"


.
Haber deplasmancıları yakından ilgilendiriyor. Yurt dışı deplasmanı olunca hazırlıklar da erkenden başladı. UEFA kupasındaki maçımız için hazırlık yapanlar uçak bileti, otel, vize, tur şirketleri koşturması ile uğraşırlarken, kulübümüzün resmi sitesinde bir duyuru yapıldı. Maç biletleri ile ilgili haberi görünce hemen telefon açarak sordum. Fakat bilet fiyatı için "100 Euro" denince ilk önce kulaklarıma inanamadım, bir daha sordum. Aldığım cevap değişmedi !
Beşiktaş taraftarından korkanlar sadece Türkiye'deki rakip kulüpler değilmiş bunu da öğrenmiş olduk ! Uçak bileti mi alıyoruz maç bileti mi belli değil ? Taraftar olarak çektiğimiz çile yerine balayına gitsek eminim daha ucuza gelirdi...
.
"Dinamo Kiev Biletleri Satışta"

UEFA Avrupa Ligi 2. turunda Dinamo Kiev ile maçımızı Ukrayna'da 24 Şubat 2011 tarihinde oynayacağımız karşılaşmanın biletleri satışa çıktı. Karşılaşmada taraftarlarımız için ayrılan biletler, Akaretler'deki kulüp binamızdan satın alınabilir. Bilet satış saatleri; 10.00 – 12.00 ve 14.00 – 17.00 aralarında olacaktır.Bilet bedeli Avro olarak nakit yapılmaktadır.Bilet satın alacak taraftarlarımızın pasaportlarının fotokopilerini getirmeleri zorunludur.
Adres:BJK Plaza B Blok Giriş Katı, Süleyman Seba Caddesi No: 48 / Akaretler - BeşiktaşTelefon:0212 310 10 00
http://www.bjk.com.tr/tr/haberler.php?h_no=19616

Koz Kupa


.
Ligin ikinci yarısına farklı Buca galibiyetiyle başlayınca tribünler kendinden geçip takımı Barcelona'yla kıyaslamaya, on yedide on yedi galibiyet hesabı yapmaya başlamıştı. Buna karşın aklı selim olanlar ölçü olarak bu maçı almayıp kupadaki Trabzon maçını bekliyordu. Sergen Yalçın da Buca maçındaki galibiyetin abartılmamasın ve Guti'nin o maçtaki performanısın o kadar da övülmemesi gerektiğini söylerken belki de haklıydı ama aylardır yaptığı yorumlardaki tavır bazılarının sabırlarını taşırmış olacak ki maç öncesi kendisine yönelik nahoş bir tezahüratla bir nevi uyarı gönderilmiş oldu. Ardından söylenen 'Beşiktaşlı olunmaz, Beşiktaşlı doğulur' ise bence hiç yakışmadı. Esprili bir şekilde gönderme yapılmasını tercih ederdim.
.
Maç öyle bir başladı ki Beşiktaş sanki lig değil eleme usulü bir kupa maçına çıkmış gibiydi. Trabzon sahasından top çıkarmakta güçlük çekerken, pozisyon üstüne pozisyon bulan takımın 2-0'ı yakalaması zor olmadı. Şenol Güneş'in ligi düşünerek tercih ettiği kadro ilk yarıda varlık gösteremeden soyunma odasına giderken tribünler Beşiktaş'ı alkış yağmuru altında soyunma odasına uğurluyordu.
.
İkinci yarının başında yenen gol ve hemen ardından direkte patlayan şut sonrasında "İşte benim bildiğim Beşiktaş" dedim yanımdaki arkadaşlara. Devre arasında rahat maç izlemeye alışık olmadığımızdan falan bahsederken ağzımızın payını almış olduk resmen. Sonrasında Trabzonluların gözleri sahada kulakları Manisa'daydı. Bu skor bile yetebilecekken olmadı ve geçen yılın kupa sahibi İnönü'den el salladı...
.
Beşiktaş lige de kupaya da güzel bir şekilde başladı ikinci yarı. Olimpiyat Stadı'nı on binlerin doldurması için organizasyonlar yapılıyor şimdi. Ben ihtimal vermiyorum ve yanılmak istiyorum bu defa. Ertuğrul Hoca başımızdayken Ümraniye'den konvoylar yapıp orada dımdızlak kalmıştı tribünde. Topu topu on beş bin kişi sesimizin rüzgara savuruluşuna engel olamadığımız gibi boynu bükük ayrılmıştık. Bu defa tersi olsun.

26.01.2011 BEŞİKTAŞ-Trabzonspor "Almeida Gol Anı"

.

Bu görüntü paha biçilemez, seviyoruz seni BEŞİKTAŞ !!!

26 Ocak 2011 Çarşamba

14.04.1979 BEŞİKTAŞ-Trabzonspor


.
32 sene önce tarihler 14.04.1979 gösterdiğinde gazete manşetleri "Beşiktaş, İstanbul İnönü Stadı'nda bugün lig lideri Trabzonspor ile oynayacak" diyordu. İki takımın antrenörleri de galip geleceklerini söylemişler zaten aksini söylemeleri de beklenemez. Bu sefer ki mücadele kupa statüsünde, hava koşulları kötü fakat gene de "Gücüne güç katmaya" geliyoruz !!!

25 Ocak 2011 Salı

'Taraftara Çipli Bilet' Önerisi


.
Haberin yazısı uzun okumak isteyenler linki tıklayıp detaylı inceleyebilirler.
.
Benim dikkatimi çeken birkaç cümle hakkında yorum yapmak istiyorum mesela;
.
"Taraftarlar, amigoların sürüklemesi sonucu galeyana geliyor. İngiliz sahalarında amigolar yok. Bizde de olmaması için telkinde bulunacağız. Çok yakında ’Çipli bilet’ uygulamasına geçilecek"
.
"Türkiye’deki taraftarların tezahüratları daha fazla. Bizim taraftarlarımız daha fazla. Zaten bizim sıkıntımızda bu. Bunu önlemek için uğraşacağız" diye konuştu."
.
"Bir olay çıkması durumunda, seyirci kartı veya bilet numarası sayesinde koltuk numaraları kolaylıkla tespit edilebilecek. Aslında bunların hiç gerek yok. Yeni yapılan stadyumlarda var. Tamamen kamera sistemiyle sahaya istediği şekilde hakim olabilecek. Geçtiğimiz hafta İstanbul’da Spor İl Güvenlik Kurulu ile toplantı yaptık.6-7 polisin durumu tespit eden kamerası var. Burada da aynısı var. İnsanları gözetlemek, fişlemek diye birşey yok. Maçın içindeki emniyeti, güvenliği sağlamak ve ilerisini de tespit etmek için, bu kameraların kullanıyorlar. Bu daha iyi bir sistem. Bizde bunu yapmıyor, polisi dikiyorlar. Heryerde polisi görüyoruz. Halbuki fazla polisin görünmesi çok kötü bir görüntü. Aslında polis görünmeyen yerde duracak ve kameralardan, ekranlardan takip etme şansı olacak"
.
"İngiltere’nin Türkiye’den farkı şu: Burada yaşlısı, çocuğu, kadını ve erkeği. Toplumun tüm kesimlerinin maça gelip, futbol karşılaşmalarını rahatlıkla izleyebiliyor. Türkiye’de bu çok mümkün olmuyor. Bunların olmasını sağlamamız lazım. Sporu toplumun herkesimize, özellikle çocuklara ve geçlere aşılamamız gerekiyor"
.
Fark şu derken; takımların başarıları, insanların sanat-spor ile büyümeleri yaşamlarının her evresinde içinde olmaları, asgari ücret, işsizlik oranı, benzin fiyatı, vergiler, sağlık, eğitim gibi gibi kısacası yaşam koşulları .. ?
.
Tribünlerde olay çıkaranlar tespit edilerek yasaklansın, maça giriş cezası verilsin buna lafımız yok ama çipli kart satışı ile birlikte zaten boş tribünlere oynayan kulüplerimizin seyirci ortalamaları daha da düşecektir. Çipli bilet uygulaması ile birlikte maça gidemeyecek olanlar, daha önceden satın aldıkları kombinelerini, biletlerini en azından yakınlarına bile veremeyecekler !

24 Ocak 2011 Pazartesi

BEŞİKTAŞ-Trabzonspor "23.05.1975"


.
Fotoğraf futbolcularımızın maç öncesi stadyumdaki taraftarları selamlarken çekilmiş. Hepsi de kendinden emin, tarih 22.05.1975 maçın bitiminde Beşiktaş'ımız Trabzonspor'u Federasyon Kupası finalinde mağlup edip kupanın şampiyonu oluyor.
.
İki gün sonra, 26 Ocak 2011 çarşamba akşamı Trabzonspor ile grupdaki son maçımızı oynayacağız. Bir bakıma erken final diyebiliriz. Temennimiz "tarih tekerrürden ibarettir" sözündeki gibi temiz bir galibiyet ile yolumuza devam etmek. Haydi rastgele...

23 Ocak 2011 Pazar

"5İKTAŞ" Böyle Yazılır!!!

.
37 günlük hasret sonrası, İnönü stadyumumuz da aşkımızla kucaklaşmanın vermiş olduğu heyecana, devre arası transferde gelen 3 yeni yıldız bombası da eklenince cuma akşamı da olsa tribünler doluyor yaklaşık 30.000 kişi oluyorduk. Belki de daha fazla.
.
Nasıl olsa herkes kadro, oyuncu performansı veya teknik taktik analizleri hakkında yazıyor, ben ise tribün hakkında birşeyler yazmak istedim. "Gücüne güç katmaya geldik" tezahüratı ile sahaya çıkan yeni gri formalı takımımız yıldızlar gibi parlıyordu. (Aman maşallah) Herşey güzel başlamış ve 20 dakika da gelen 2 gol ve daha önemlisi kendinden emin güzel oyun oynayan sahadaki oyuncularımıza destekden çok teşekkür için malesef tribünler çıldırması gerekirken şaşkınlık yaşarcasına susuyordu. Alışmışız tabi yıllardır ıkınarak maç kazanmaya, tırmalayarak puan almaya hatta stresden kavga eder gibi asabi tribün yapmaya, arabesk tezahüratlara... Malesef kapalı tribün kitlendi istisnalar dışında maçın büyük bölümünde eğlenceli tezahüratlar yapılamadı. Bunu da yeni açık tribünün 3-4 kez kontrolü ele alabilmesinden de anlayabiliriz. Hele dakika 70 civarı genelde maç sonu yaptığımız tezahüratları girmeye başlamamız !
.
.
Kapalının ortasındayken çevreme bakınca hem seviniyor hem de üzülüyordum. Gözler sahaya odaklanmış, yüzler gülüyor, gözler parlıyor. Nasıl parlamasın uzun yıllardır görmediğimiz oyun ve skor var. Herkes nefesini tutmuş kaliteli oyunu izliyor. Barcelona'lı, M.united'lı seyircilerin neler hissettiklerini daha iyi anlıyorduk sevincim buydu fakat üzüntüm ise ya bizler de onlar gibi tiyatro izleyicisine dönersek(?) İşte bu yüzden eğlenceli akıcı melodili sözlü tezahüratlara girmeliyiz. Takımımız kabuk değiştirirken bizim de destek anlayışımız değişmeli. Ufak bir not da Bucaspor için; kısa zaman da süper lige yükseldiler, İzmir kapısını açtılar. Ayaklarına sağlık geldiler üzgünde dönseler umarım düşmezler. Seneye görüşmek üzere...

‎21.01.2011 BEŞİKTAŞ-Bucaspor "video"

.

21.01.2011 BEŞİKTAŞ-Bucaspor "Gücüne Güç Katmaya Geldik" tezahüratı eşliğinde sahaya çıkıyor Beşiktaş'ımız dolu tribünler önünde. Şimdilik bu kısa videoyu koyabiliyorum, devamı en kısa sürede her zamanki gibi sitemiz de yayınlanacak.

21 Ocak 2011 Cuma

Asi Ruh (2008)


.
Asi Ruh (2008):
.
Beşiktaş'ımızın maçının olduğu güne de böyle bir film tanıtmak yakışır diyerekten 'Asi Ruh' hakkında bir şeyler karalamak istedim. Tabi bu film hakkında yorum yapmaya gerek yok. Her Beşiktaşlının en az bir kere izlemiş hatta elinin altında hatıra amaçlı dvd'sinin olması arşivine eklemesi gerekiyor. Gerçek görüntüler ile süslenmiş, tribün dışında semt ve çocukluk aşklarına yer verilmiş hatta röportajlar ile de belgesel tadında kurgulanmış gayet güzel bir yapım.. Beşiktaş'ımızı özledikçe izlemekden keyif aldığım bir film. " Aynalarda gördüğümsün"
.
(10 üzerinden 9 yıldız)
.

Şafak Söktü, Av Vakti !


.
Bu akşam oynayacağımız Bucaspor maçı ile hasret gidereceğiz Beşiktaş'ımızla.. Burnumuzda tütüyor adeta, Beşiktaş'sız geçen her gün bizi sıkıntıya sokarken lig arasının bu kadar uzun olmaması lazım. Bir de üstüne 3 yeni yıldız transfer heyecanı eklenince şafak sayan tezkerecilerden farkımız kalmadı!!! Sabahtan başladı içimizin kıpır kıpır olması , akşama kadar saatler geçmek bilmez şimdi. Hele semte inip, dostlarla kucaklaşıp, Dolmabahçe'nin o ağaçlı yolunda omuz omuza yürümek... Stadyumdan gelen uğultu ile tüylerin diken diken olması, adımların sıklaşmaya başlaması... O an ki heyecan paha biçilemez...
.
Not: Bugün, yani 21 Ocak tarihinin bizim için ayrı bir anlamı daha var. "Her zaman BEŞİKTAŞ, Her şey BEŞİKTAŞ için" parolası ile 1999'da kurulan AcademY'nin , 20 Ocak 2004 tarihinde "academybjk.com" adresiyle internet sitesi, yine tatlı bir tesadüf ile 21 Ocak 2010 tarihinde ise blog sayfası yayına başlamıştı. Temennimiz bizi sevenlerle birlikte BEŞİKTAŞ'ımızın kanatları altında sağlıklı, mutlu ve başarılarla dolu nice uzun yıllara ...

Çok Güzel Hareketler Bunlar -4-

Milano sokakları siyah beyaz...

Not: papaboubadiop.blogspot.com iyi yakalamış, tebrikler..

20 Ocak 2011 Perşembe

"BJK TV" Açıldı, Hayırlı Olsun !!!




.
Camiamıza hayırlı olsun, bu konu hakkında zaten yazı yazmayı düşünüyordum, açılış haberi denk geldi. Uzun zamandır yayında olmayan BJK TV bugün saat 09.03’ten itibaren tekrar yayına başlamış. Kanalımız Digitürk 74. kanaldan şifresiz olarak izlenebilecekmiş.
.
İlk açıldığı zamanı hatırlıyorum, güzel işler yapacak diye heyecanlanmıştık fakat her geçen gün kanal ve yayınlar malesef kötüye gitmişti. İnşallah bu sefer ciddi çalışmalar yapılır, profesyonelce idare edilir. Ülkemizde yazılı, görsel yayın yapan çifte standartlı basına çoğu zaman camiamıza yeterince önem vermediği hatta arka plana attığı için kızıyoruz. Evet görsel basın günümüzde çok önemli bir güç iken biz kendi kanalımız da çatır çatır Beşiktaş demez isek başkasından birşey beklemek abest kaçar. Misyon ve vizyon olarak kendi BJK TV'de kaliteli programlar yapılmalı, gündem takip edilerek ağırlık konabilmeli. Camiamızın büyüklüğü göz önüne alındığında hazır izleyici kitlesi olarak zaten çoğu kanaldan bir adım öndeyiz. Keşke kablolu ve kablosuz kısacası ülkenin her yerinden rahatlıkla izlenebilse...

Fever Pitch (2005)


.
Fever Pitch (2005):
.
Nick Hornby'in satış rekorları kıran 'Fever Pitch' isimli romanından uyarlanan filmlerden Hollywood versiyonu. (Orjinali olan Arsenal versiyonunu henüz izleyemedim.)
Hikayedeki ana fikir sahadaki mücadelenin sadece bir oyundan ibaret olmadığını, takım tutmanın (veya tapmanın) ne anlama geldiğini anlatıyor. Yaşamının en büyük anlamı Boston Red Sox beyzbol takımı olan 'Ben' isimli arkadaş ile beyzbolun çocuklara göre olduğunu düşenen 'Lindsay' isimli sevgilisinin aşkını anlatıyor. Eğer sizinde sevgiliniz takım ve futbol aşkınızı anlayamıyorsa veya sevgiliniz ile beraber aynı renklere gönül verdiyseniz bu filmi birlikte izlemenizi tavsiye ederim. Bu filmden sonra eminim ki daha rahat deplasmanlara kaçabileceksiniz..
.
(10 üzerinden 7.5 yıldız)
.

"20 Ocak 1989 SAMSUN"


.
20 ocak 1989 günü "Samsunspor kafilesini taşıyan otobüs 2. devrenin ilk maçı olan Malatyaspor deplasmanı için yola çıkmış fakat Havza ilçesi yakınlarında bir kamyonla çarpışmış" haberini çok net hatırlıyorum. Başta Samsun olmak üzere bütün ülke de bir yas havası oluşmuştu..
Aradan çok zaman geçti fakat unutulmadılar. Samsun camiasının ve Türk futbolunun başı sağolsun, Allah rahmet eylesin...
.
08-07-2008 tarihinde Samsun'lu bir arkadaşın verdiği bilgilere göre:
Teknik Direktör: Nuri Asan (Vefat etti)
Futbolcu: Muzaffer Badalıoğlu (Vefat etti)
Futbolcu: Mete Adanır (Vefat etti)
Futbolcu: Zoran Tomiç (Vefat etti)
Otobüs Şoförü: Asım Özkan (Vefat etti)
Menajer: Yüksel Özan (Yaralandı; 2006 yılında vefat etti.)
Futbolcu: Erol Dinler (Yaralandı, malulen emekli, Kemer’de; turizm sektöründe.)
Futbolcu: Emin Kar (Yaralandı, malulen emekli, Samsun’da yaşıyor.)
Futbolcu: Fatih Uraz ( Yaralandı, futbola devam etti; Zaman Gazetesi yazarı)
Futbolcu: Şanver Göymen (Yaralandı, futbola devam, İzmir’de yaşıyor; Altay’da oynarken Milli Takıma kadar yükselip Euro’96 kadrosunda yer aldı.)
Futbolcu: Kasım Çıkla (Yaralandı, futbola devam etti.)
Futbolcu: Ercan Kol ( Yaralandı, futbola devam edip Samsunspor’da bıraktı.)
Futbolcu: Mustafa Sinecek ( Yaralandı, futbola devam etti, Samsun’da altyapı hocası.)
Futbolcu: Yüksel Öğüten (Yaralandı, bir müddet daha futbol oynayıp bıraktı. )
Futbolcu: Futbolcu: Burhaneddin Beadini ( Yaralandı, futbola devam etti ve şu an Eskişehir’de.) Futbolcu: Nasır Beadini ( Yaralandı, ancak birkaç sene sonra bir başka trafik kazasında hayatını kaybetti.)
Futbolcu: Hakkı Bayrak ( Yaralandı, futbola devam etti, Samsunspor’da antrenörlük yaptı.) Malzemeci: Halil Albayrak (Yaralandı, malulen emekli)
.
Kaynak: http://www.carsamba.net/20-ocak-1989-samsunspor-ve-turk-futbol-tarihinin-kara-gunu-t961.html?s=e47192bc691cd89085e64e8983018118&p=108434
.

19 Ocak 2011 Çarşamba

One Day in Europe (2005)



One Day in Europe (2005):

Futbol temalı olmasına karşın, Galatasaray ve Deportivo La Coruna arasında Moskova'da oynanacak Şampiyonlar Ligi final maçının olduğu gün, Avrupa'nın dört farklı şehrinde (Moskova,İstanbul, Santiago de Compostela , Berlin) yaşanan birbirinden farklı tribün ile pek ilgisi olmayan dört hikayenin anlatıldığı Alman yapımı değişik bir film. Türk oyuncular da oynuyor. İstanbul bölümü seyredilmeye değer.
(10 üzerinden 6 yıldız)

Cefakar Taraftar -7-

"İşlem Tamam" !


.
Transferi yapıldığı zaman şaşırmış hatta ne gerek var bile demiştim. Yakıştıramamıştım Beşiktaş'ıma ne kariyerindeki oynadığı takımları ne de yaşını, istikrarsız performansını.. Kendisinden ümitsiz olduğum için "oynasa oynasa anca saha dışında discolarda oynar bu saatden sonra" demişliğim bile vardır.
.
Fakat geldikden sonra benim gibi düşünenleri şaşırttı, utandırdı. Yarım sezonda gösterdiği mücadele ile çifte şampiyonluk da belki de emeği en çok geçenlerden biriydi. Hele çocukluk yıllarından hatıra siyah&beyaz formalı fotoğrafı ve antremandaki direk yamultan şutu ile gündeme bile oturmuştu. Malesef şampiyonluk sonrası gene şaşırttı hepimizi ve ortadan kayboldu. Yarım sezon ki başarılı performansı sonunda kendisi de sanırım "işlem tamam" dedi" ! sakatlıklar, isteksizlikler faso fiso.. Pek üzülmedim gidişine diyebilirim, zaten varlığını bile unutmuştuk. Yolun açık olsun Yusuf Şimşek ...
.

18 Ocak 2011 Salı

'The Football Factory (2004)


.
The Football Factory (2004):
.
John King’in kitabından uyarlanan filmde, olaylar Chelsea'li Tommy Johnson karakterinin gözüyle kendisinin ve arkadaşlarının futbol, uyuşturucu, şiddet, suç ve seks ile kaplı hayatlarını belgesel gibi detaylı fakat hikaye tarzında izleyiciye gösteriyor. Sorumsuz bireyler şeklinde yaşayan bu insanların hayata bakışını özetleyen en güzel cümle ise gene filmin bir sahnesinde geçen "Cumartesi günleri başka ne yapabilirsin ki?" sözü oluyor.
İngiltere'de taraftar profilinin nasıl olduğunu ve gruplar arası güç mücadelesini merak edenlerin kaçırmaması gereken bir film.
.
(10 üzerinden 9 yıldız)
.

Hentbol, Milli Takım, Beşiktaş


.
Ne mutlu bizlere, bu günleri de gördük !!!
.
Beşiktaş'lı 6 hentbolcumuzun A Milli Takım adına mücadele ettiği hazırlık maçında Milli takımımıza 28-30 mağlup olduk.. Sezon başında milli takımımızın teknik kadrosunda göreve getirilen, Beşiktaşımız'ın yardımcı antrenörü İlker Şentürk de, bu hazırlık karşılaşmasında ay-yıldızlılara destek verdi. Sakatlığı süren Ümit Kırkayak ve Ercan Aşıkoğlu'nun yanı sıra izinli olan Ramazan Döne maçta yer almadı.
.
Hentbol takımımız, ikinci yarı hazırlıkları kapsamında bugün yine A Milli Takım ile saat 18.00'da İTO Yakacık Spor Salonu'nda karşılaşacak. Dün olduğu gibi 6 oyuncumuz milli takım adına mücadele edecek. Hentbol de gelinen nokta bizleri onurlandırıyor. Takımımızdan bir çok oyuncu milli takıma seçilmesinin yanında, eksiklerimize rağmen gene de başa baş mücadele vermenin gururunu yaşıyoruz. Darısı diğer branşlarımızın başına derken, hentbol takımımıza da aman nazar değmesin !!!

Minyatür Old Trafford Stadyumu


.
Old Trafford Stadı; İngiltere'nin , Manchester şehrinde bulunan ve Manchester United'ın iç saha maçlarını oynadığı 76.212 kişilik futbol stadyumudur. Sir Bobby Charlton tarafından, bu stada "Rüyaların Tiyatrosu" lakabı verilmiştir. Böyle bir stadyumun maketi yapılmaz ise olmazdı zaten diyerek gerçekten de birebir kopyası profesyonelce yapılmış.
(Şimdiye kadar blogda yayınladığımız en iyi maket örneği)
.
Son günlerde ülkemizde ise herkesin dilinde yeni stadyum TT Arena ve açılış hadiseleri var. Stadyumu kim yaptı, parasını kim verdi gibi konuları bilemiyorum fakat BJK İnönü Stadyum'umuzun da yıkılması için izinlerin alındığı yönünde bir haber gündeme geldi. Peki "proje nasıl olacak? yeni stadyumumuzun maketi nasıldır?" diye sorsak acaba yetkililer tarafından bize photoshop dışında bir belge gösterilebilecek mi? Yoksa 'bizimkinin sonu da Seyrantepe macerası gibi mi olacak?' soruları akla gelmiyor değil!!!

17 Ocak 2011 Pazartesi

Green Street Hooligans 2 (2009)


.
Green Street Hooligans 2 (2009):
.
Malesef 2005 yılında çekilmiş olan serinin ilk filmi ile alakası yok hatta o filme göre kötü bir film olmuş. Hooliganlık yüzünden cezaevine düşmüş olan arkadaşların cezaevinde yaşadıkları sıkıntılar ve futbol topu çevresinde dönen mücadeleleri anlatılıyor. Film sıkıcı olmasa da tribün veya taraftar grupları namına birşey bulmak pek mümkün değil. Cezaevi konulu filmleri sevenler futbol ile harmanlanmış bu filmi sevebilirler. (Konusu daha önce bahsetmiş olduğum "Mean Machine" filmini andırıyor.)
.
(10 üzerinden 6 yıldız)
.

16 Ocak 2011 Pazar

Kartal Yuvaları Kapanıyor !!!


.
Malesef büyük ümitler ile açılan Kartal Yuvaları bir bir kapanıyor ! Son günler de kapanan mağazalarımıza "Bayrampaşa , Bağdat Caddesi , Metrocity , Köyiçi" derken şimdi de Üsküdar’daki mağaza eklenmiş. Bu haberle ilgili çok güzel bir yazı var. Okunması gerekiyor. Yazan arkadaşımın izniyle linki ekledim, bu konuya değindiğin içinde ayrıca ellerine sağlık.
.
Devamı :
http://oncebesiktas.com/kartal-yuvalari-batiyor-farkinda-misiniz

TT Arena Stadyumu "Deplasman"


.
Gündem de TT Arena Stadyumu'nun açılış görüntüleri, yapılan ıslıklı protesto ve yankıları, Galatasaraylı taraftarların stadyum hakkında iyi kötü değerlendirmeleri yer alıyor. Herkesin konuştuğu, tartıştığı bu konular yerine ben de farklı bir konu ile TT Arena hakkında yazı yazmak istedim. İlk deplasmanımızı seneye yapacak olmamazı rağmen şimdiden, internette bile fazla bilgi olmayan, deplasman tribünü hakkında bir kaç bilgi vermek istiyorum.
.

.
Ulaşım haritada detaylı olarak belirtilmiş, metro ile ulaşım göze hoş geliyor fakat tek hat olan Seyrantepe aktarmalı metro için, Barbaros Bulvarı'nda toplanacak 2.000 kişi metrobüs ile Kadıköy'e gider gibi aynı anda yola çıkarsa büyük sorunlar yaşanır. Toplu gidilmez ise de maça gidecek olan yaklaşık 50.000 sarı kırmızılının arasında sivil olanların rakip taraftar oldukları çok rahat sırıtacağı için kelle avı olasılığı da fazla olacaktır. Keza deplasman tribünü olarak verilecek olan 2 katlı tribünün ortasında locaların bulunması da tehlike arz etmek de, nasıl bir önlem alınır bilemiyorum. Deplasman tribününün konumunu belirtmek için, eski stadyum tarifi verilecek olursa kapalı (maraton) tribün ile eski açık köşesi veriliyor. Yani Ali Sami Yen'deki konum ile aynı olacak. Televizyondan izleyenler sağ köşeye baktıklarında deplasmancıları görebilirler.
.
Stadyumlarımızın yenilenmesi ile birlikte tribün yapılarının da değişmesi ve getirilen yasaklar ile artık çekirdekçi seyirci profili oluşmaya başlayacaktır. Tribünün ön tarafının küçülmesi ve orta katdaki localar yüzünden elverişsiz olan tribün de, yan tellere de pankart asmak yasak denir ise anca İngilizler gibi elde küçük bayraklar açılır !!!
.

15 Ocak 2011 Cumartesi

6 Haftada 6 Dans Dersi


.
Yılların tiyatrocuları Nevra Serezli ile Cihan Ünal'dan eğlenceli kıpır kıpır bir oyun. Nevra Serezli "orta yaş üstü, hayattaki yalnızlığını dansla doldurmak için dans eğitimi almak isteyen bir kadını" , Cihan Ünal ise "yaşamında sorunlar olan aynı zaman da eğlenceli bir dans öğretmenini" başarıyla oynuyor. Bir araya geldiklerin de, yalnızlıklarını ve hayatın onlara yaşattığı zorlukları birbirleriyle paylaşarak, korkularıyla, zorluklarla yüzleşmelerini yer yer komik yer yer duygusal bir biçimde anlatırken zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz. Tiyatro sevenlere hatta tiyatro ile arası olmayanlara tavsiye ederim.
.

.
Herkes de böyle oluyor mu bilmiyorum fakat "6 hafta" lafını duyunca benim aklıma hemen maçlar geliyor. 21 ocak cuma akşamı Bucaspor ile başlayacak olan sezonun ikinci yarısının ilk 6 haftasında galibiyet serisi yakalar isek, şuan da uzak ihtimal duran liderlik şansımız artacaktır. "6 Haftada 6 Galibiyet Serisi" için umutluyum hele bir de Dinamo Kiev'i elersek tadından yenmez...
.

Minyatür BJK İnönü Stadyumu


.
Bu sefer ki maket stadyum çalışması özel bir firma tarafından üretilmiş olan bir BJK İnönü Stadyumu, pek başarılı olamasa da blogda yayınladığımız daha önce ki örneklerimize göre profesyonel bir çalışma olmuş.

14 Ocak 2011 Cuma

The Fan (1996)


.
The Fan (1996) :
.
Beyzbol sevgisini fanatikliğin çok üstüne taşımış bir bıçak satıcısı olan Gil Renald (Robert De Niro), sorunlu davranışları yüzünden eski karısı son zamanlarda oğlunu ondan uzaklaştırmaya başlar. Gil ise iş stresi ve aile sorunları yüzünden her geçen gün yalnızlaşmaya başlamış ve asabileşmekdedir. Hayata tutunduğu tek sevgisi olan San Francisco Giants takımının açılış günü yaklaşmaktadır. Hayranı olduğu Bobby Rayburn'in (Wesley Snipes) Giants' lara transferi ile kendisini daha da çok kaptırır. Artık Bobby Rayburn takıntısı da başlamıştır ve takımdaki performansı ile yakından ilgilenmekdedir. Amerika'lı da olsa bir seyircinin normal bir taraftardan nasıl oluyor da hayata bakışının değişmesi ile kontrolden çıkışı ve takım,oyuncu saplantlı hale dönmesini gösteren güzel bir film.
.
(10 üzerinden 7 yıldız)
.