30 Haziran 2010 Çarşamba

Bir Ramazan Vardı Ne Oldu O?


.
Altay'dan gelip bizde iki üç sene kadar yedek kaleci kontenjanını dolduran ve 'on bir ayın sultanı Ramazan' diyerek tribünlere çağırlanı en son yine Karşıyaka forması giymek üzere İzmir'e gitmişti. Öteki ne oldu? Hani Rüştü ve Hakan'ın sakatlığında geçen sene ligin ikinci yarısında kalemizi genç Korhan'a emanet etmeye cesaret edemeyip, bel bağladığımız gurbette yedek bekleyeni soruyorum. Antalya'da Tuttur Cup da iki penaltı çıkardı, İstanbul'da esas kupa maçlarında çıkaramadı. Sonuçta başka bir maçta forma giymeden kiralandığı yere döndü sanırım. Halı sahada kenarda izleyen gençlerden birini çağırırsın ya kalede oynasın diye, tam o hesap işte. Girer yalandan kalede durur, sonra evine gider.

20 Haziran 2010 Pazar

Forma Numaram 77


.
Çok sevindim geldiğine. İşim olmasa stada gider miydim emin değilim ama formanın arkasında ismini yazdırmazdım onu bilmiyorum. Üzerinde Beşiktaş yazan bitmiş kalemleri bile atamayan ben, bir özel isim üzerinden yansıtmadım hiç bu sevgimi. Onlarca atkım, onlarca formam oldu ve hiç birinde Beşiktaş'tan gayrı isim olmadı orasında burasında. İlk defa bu sene alacağım formanın arkasına numara ve beraberinde belki de kendi ismimi yazdırmayı düşünüyordum. Doğum tarihim geçiyordu aklımdan düne kadar ve dün bu sahneyi görünce kesinleşti. Formam düz beyaz olacak, sırtında da 77 yazacak.

16 Haziran 2010 Çarşamba

Zam Anı Geldi


.
"Çök , çök, çök..."
.
Ben dedim öyle bağırmayalım taraftar arkanızda falan diye...
Kapalı alt olmuş 1.350TL, üst 1.600 TL.
Açığın yenisi 700TL, eskisi 550TL.

15 Haziran 2010 Salı

Hayırlı Ola


.
Böylesine gerek yok sen düzgün ortala yeter...
Belki sadece para için belki de küllerinden doğmak için geliyor. Sonuçta geliyor işte. Memleketinde fırtınalar estirse de büyük ümitlerle gittiği hiç bir kulüpte bekleneni verememiş, adı büyük yaşı hala genç sayılabilecek tartışmasız bir futbol yeteneği. Hem çok dil hem de çok para döküldü uğruna. Yıllardır kanattan düz ayağıyla orta yapamayanları, aldığı topu ezenleri gördü hep bu gözler. Şimdi ter ayağıyla ortalayan, ayak dışıyla nefis toplar kesen, ayağındaki top yerine rakibini ezen birini görebilme hesabının heyecanındayız. Forma numara yedi de olsa sen on numara topçusun Quaresma. Biz tersini geçtik, sen düzgün ortala, şımarıklıkla yıldız oyuncu havasının ortasını bul bize yeter.

10 Haziran 2010 Perşembe

Willkommen



Quaresma'nın peşindeki maraton koşusunda pes edildiği gün onun adı geçti birden bire. Biz yaz tatili hayalleriyle işimizin başındayken, Mustafa Denizli de tatildeydi gelecek sezonun hayalleriyle. Ne olduysa bir kaç gün içerisinde kalktı geldi, raporlar, toplantılar derken Beşiktaş'tan koptu. Bir hafta öncesinden Schuster'in menajeri 'iş bitti' demesine rağmen beş ayrı isimle görüşüldüğü öne sürüldü yönetim tarafından. Klasik isimlerdi bunlar ve işi bitti denen Schuster de vardı içlerinde. Biz teknik direktör değişimini yakalamaya çalışırken Alman bir futbolcumuz daha olmuştu kadroda. E gözümüz aydın diyebildik anca.
.
Bugün Schuster ile resmen anlaşıldığı ve iki senelik sözleşme imzalandığı belirtiliyor. Şaşıran kimse yok.

9 Haziran 2010 Çarşamba

Sen de Mustafa, Ben de Mustafa...


.
SENİNKİ BEŞİKTAŞLI MUSTAFA OLSUN...
HERKESİN KÜÇÜKKEN TUTTUĞU BİR TAKIM VARDIR? NE DEMEKSE.. SANKİ BÜYÜYÜNCE TUTULMUYO YA DA TUTTUĞUN TAKIM DEĞİŞİYO.GENELLİKLE FUTBOL CAMİASINDA ÇOK SIK DİLLENEN BİR GEYİKTİR.AKTİF FUTBOLUN İÇİNDE YER ALAN,FORMASINI GİYDİĞİ YA DA YENİ İMZA ATTIĞI KULÜBE ŞİRİN GÖRÜNMEK AMACIYLA SÖYLENEN BİR GEYİK.

BEŞİKTAŞLI ASİDİR,BEŞİKTAŞLI DOĞRUCUDUR,BEŞİKTAŞLI DELİKANLI RUHLUDUR.HERYERDE BEŞİKTAŞLILIĞINI TAVIRLARIYLA,DAVRANIŞLARIYLA BELLİ EDER.NERDE OLURSA OLSUN.. FENERDE YA DA GALATASARAYDA OLSA BİLE... HİÇ BEŞİKTAŞTA YADA FENERDE OYNARKEN GSLI OLDUĞUNU SÖYLEYEN YA DA BEŞİKTAŞTA YADA GSDA OYNARKEN FENERLİ OLDUĞUNU DİLE GETİREN GÖRDÜNÜZMÜ? AMA FENER YA DA GSDA OYNARKEN BEŞİKTAŞLILIĞINI GİZLEMEYEN CESUR YÜREKLER ÇOK GÖRDÜK.MUSTAFA DENİZLİ BU CESUR YÜREKLERİN EN DELİKANLISIYDI.GEREK GS YI GEREKSE FENERİ ÇALIŞTIRIRKEN DEFALARCA BEŞİKTAŞLILIĞI GÜNDEME GELMİŞ,KENDİSİDE BUNU ASLA VE ASLA İNKAR ETMEMİŞTİR.O DURUŞUYLA,KİŞİLİĞİYLE,
KARAKTERİYLE BEŞİKTAŞIN ÇOCUĞU OLAMAMIŞ BELKİ AMA HOCASI OLMUŞTUR VE SAĞLIĞINA KAVUŞUR KAVUŞMAZ DA FUTBOL CEOSU OLMALIDIR.MUSTAFA DENİZLİ KULÜBÜNÜN İÇİNDE YAŞANANLARI KULÜBÜNDE YAŞAMIŞ,BEŞİKTAŞI ELİNDEKİ MÜTEVAZİ(SON DERECE YETERSİZ)KADROYLA ÇİFTE ŞAMPİYONLUĞA TAŞIMIŞ LUCESCUDAN BİLE DAHA ÜSTÜN ÖZELLİKLERİ OLAN,HER BEŞİKTAŞLININ GURUR DUYMASI GEREKEN BİR FUTBOL DEHASIDIR.MUSTAFA DENİZLİ ŞAMPİYON YAPTIN BİZİ AMA ONDAN DAHA ÖNEMLİSİ...

MUSTAFA DENİZLİ---GURURLANDIRDIN BİZİ

MUSTAFA DENİZLİ---ONURLANDIRDIN BİZİ

4 Haziran 2010 Cuma

Beşiktaş'tan Ne İstiyorsunuz?


.
Soruyu hem kendinize hem de karşınızdakine sorun. Beşiktaşlı ben Beşiktaş'tan ne istiyorum? Herkesin vereceği cevaplar değişik olacaktır. Beşiktaş aynı Beşiktaş olmasına rağmen herkesin Beşiktaş'ı başkadır. Klavyenin tuşlarına dokunan ben, Beşiktaşlı olarak sadece ve sadece 'içimdeki aşkını tüketmemesini' istiyorum. Hala çocukça bir heyecanla o stada koşup her siyaha "beyaz" diye haykırabilmek, formamı giyerken huzur, atkımı takarken gurur duymak istiyorum. Beşiktaş'ın da bunları kendi kendine tüketmesi söz konusu olamaz zaten. İşte bu noktada karşımdakilere sormak istiyorum "Beşiktaş'tan ne istiyorsunuz?" diye.
.
Topçusu var, antrenörü var, hocası var, malzemecisi var, çalışanı var, takip eden gazetecisi var, yöneticisi var, başkanı var... Siz ne istiyorsunuz Beşiktaş'tan? Başka başka verilecek cevapları merak ediyorum.
.
İki aydır bir adamın peşinde dolandı durdu sohbetler. Halbu ki biz geçen sene şampiyonluk kutlamalarında Kuruçeşme'de bir iki sözünü edip duyurmuş, sonra da unutmuştuk. İki aya yaymadık dedikodusunu. Sezon sonuna doğru yine akıllara getirildi, ismi bestelere eklendi. Bizimkiler uzattı da uzattı ve sonunda "biz gelin güvey olduk ama paşanın gönlü yok" deyiverdi. Ardından aynı gün içinde, daha önceden el sıkışılan hocamızdan beklenen söz 'şampiyon' iken 'tansiyon' oluverdi. Daha tansiyonu düşmeden ajanslara yeni hocayla anlaşıldığı haberleri düştü. Peşinden de bir transfer... Kulüp siteden yalanladı yalanlamasına da anlayan anladı anlayacağını.

2 Haziran 2010 Çarşamba

6+2+2+1


.
Mustafa Hoca'nın aklı iyice karışacak bu Federasyon'un aldığı yabancı sayısı ile ilgili kararından sonra. İşin enteresanı elimizde şu an itibariyle on bir yabancı olması. Sekizi (Bobo, Tello, Holosko, Tabata, Fink, Ernst, Ferrari, Sivok) kadoda, ikisi (Zapo, Gordon) kiralık. Bari 6+2+2+1 olsaydı da on birinci yabancımız Delgado'nun krallığı da sürseydi.