17 Eylül 2010 Cuma
Kolay Olmadı
.
11 kişi sahada, 7 kişi kulübede. Fotoğrafta soldan üçü sonradan oyuna dahil oldu. Beşiktaş'ın bu seneki kadro zenginliği tartışılmaz olsa da bazı mevkilerde hala sıkıntı yaşıyor olması da enteresan. CSKA maçında takımın kazanma arzusu üst seviyedeydi. Golcü eksikliği, kötü zemin ve kapanan rakip sebeplerinin yanına hocanın hafta sonu oynanacak derbi maçını düşünerek oyuncu saklaması sonucunda 1-0'lık skorla alınan üç puan çok değerli.
.
Maçın daha 7. dakikasında Holosko girdiği pozisyonu gole çevirse çok daha farklı bir maçtan çıkmış olacak ve bambaşka şeyler yazacaktık. Ya da Tabata'nın 77'deki şutunu kaleci çıkartamasaydı en azından bu kadar heyecan yaşamayacaktık. Sonuçta kazandık. Zaten gruptan çıkmak istiyorsak, içerde oynayacağımız maçları kazanmamız gerekiyor. Oyun içerisinde zaman zaman topa yetişemeyen Hilbert'e veya geriye oynayan oyunculara karşı çatlak sesler çıktı tribünlerden. Her maçın 4-0 kazanılamayacağını idrak edemeyen skorseverler de var malesef. Belki maç golsüz sona erseydi, o kişiler takımı bile ıslıklayabilirdi. CSKA Sofya tamamen bir puan için gelen bir deplasman takımı mantalitesinde 'atarsam bir tane, ne ala' dercesine oynadı. Cılız atakaları ofsayt bayraklarına takılırken, bir iki pozisyon da Hakan'ın ellerinde eridi.
.
Maçın kahramanları golüyle Ernst ve sol kulvardan attığı inanılmaz deparlarıyla Deli İbrahim'di kesinlikle. Maçtan tribün adına huzursuzluk verici detay ise golden sonraki tezahüratların Fener aleyhine olanlarında sesin daha gür çıkmasıydı. Elbette iki gün sonra gideceğimiz Kadıköy'e mesaj iletmek tribünün doğasında var ama önce Beşiktaş...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder