Cuma günü 5 arkadaş arabayla İstanbul'dan yola çıktık. Yaklaşık 6 saatlik bir
yolculuktan sonra gece 23.00 gibi Selanik'e vardık.Geçen sene otobüsle
gittiğimizde çok farketmemiştim ama Yunanistan tarafında yollar kaymak gibi
desek yeridir. Neredeyse 150'nin altına hiç inmedik
Otele yerleştikten sonra yemek için dışarı çıktık, kordondaki mekanlara gittik fakat geçen sene iğne atsan yere düşmeyecek kadar kalabalık olan kordon boyundaki mekanların bir çoğu krizden etkilenmiş ve iflas etmiş. Açık olanlar ise bir kaçı hariç oldukça boştu ama dolu olanlarda ortam şahaneydi. Selanik'te "damsız yardımcı olamıyoruz" olayı yok. İstediğiniz yere eğer gerçekten yer varsa rahatça girebiliyorsunuz. Burada birşeyler içtikten sonra gece 3 gibi otele döndük. Buralarda oturup şişe açtırmak isterseniz 100-150 €'yu gözden çıkarmanız gerekiyor. Bunun dışında tek içecekseniz Chivas Regal'inden Standard Vodkasına kadar herşey 10 €. İstanbul ile kıyaslarsak makul diyebileceğimiz fiyatlar.
Cumartesi günü kahvaltıdan sonra Atatürk'ün evini ziyarete gittik fakat ev tadilatta olduğu için içeri giremedik. 29 Ekim'de tekrar ziyarete açılacakmış. (Parça parça bakım yapmak varken evin tamamını kapatmak biraz garip olmuş. Oraya Ata'mızın evini görmeye gelen kişilerin kapıdan geri dönmesi hoş değil diye düşünüyorum.) Evin 10 metre ilerisinde Türklerin sahibi olduğu bir hediyelik eşya dükkanı var. Atatürk'ün evi ile ilgili küçük hediyelik eşyaları 2-10 € arası fiyatlara buradan alabiliriniz.
Daha
sonra Aris'in stadına gittik. Çok enteresan şekilde Aris Store ve Super 3
ürünlerinin satıldığı dükkan kapalıydı. Stadın etrafında tur atarken açık
kapılardan birinden içeri girdik ve bizde numaralıya tekabül eden tribüne
çıktık. Bu tribünde oldukça güzel bir bar yapmışlar.Barda çalışanlara
sorduğumuzda "sahaya girmeden istediğinizi yapabilirsiniz" cevabını aldık ve bol
bol fotoğraf çektik.
Aris'in stadı şehrin lüks diyebileceğimiz bir
yerinde. Zaten Paok'lu arkadaşlar da Aris'i zenginleri takımı diye
tanımlıyorlar. Stadın etrafında bir çok grafitti ve aralarında Türklere küfür
eden bir çok duvar yazısı var. Stadın tribünlerinin altında iki tane basketbol
sahası var. Aris'in faaliyet gösterdiği basketboldan judoya kadar tüm branşların
stadın çeşitli bölgelerinde antrenman salonları ve ofisleri var. Bu durum Paok
için de geçerli.Super 3 store'un akşam 19.00'dan sonra açılacağını
öğrendik ve akşam geri dönmek için buradan ayrıldık. Akşam tekrar Super 3
lokaline gittik; Televizyonda Atromitos- Olympiakos maçını izleyen 20-25 kişilik
bir grup vardı içerde, açıkcası ben biraz tedirgindim bizi hoş
karşılamayacaklarını düşünüyordum fakat Sakis isimli kişi bizi gerçekten sıcak
bir şekilde karşıladı. "İstanbuldan gelenler sizler misiniz?" diye sordu ve
direkt "Galata" dedi Zaten konuştuğumuz 3-4 Aris taraftarı İstanbuldan
geldiğimizi öğrenince hemen "Galata" dediler. Galatasaray'ı ve Ultraslan'ı
biliyorlar. Buradan 2 tane atkı aldık; Sakis bize Aris-Boca maçının hatıra
t-shirtlerinden hediye ederek bizi bir kez daha şaşırttı. Mutlu ve şaşkın bir
şekilde otele döndük.
Cumartesi gecesi tekrar alemlere akmak için otelden
ayrıldık.Pazar sabahı otelden ayrıldık ve Toumba'ya biletlerimizi teslim almaya gittik. En önemli
maçlarından biri olmasına rağmen maç günü hala bilet satılıyordu. Kısa bir
beklemenin ardından biletleri alıp bişeyle içmek ve adı Aris olan fakat kendisi
Paok taraftarı olan arkadaşımızla buluşmak için Kordon'a indik. Aris bizi
havaalanına yakın olan şehrin tek alışveriş ve eğlence merkezi olan Cosmos
isimli yere götürdü burada bişeyler içtikten sonra Toumba'ya hareket ettik.
Aris'in bize hediye ettiği Gate 4 t-shirtlerini giyip stadın etrafında dolaşıp
Paok'un meşhur papazının evinin önünde döner yedik.Maç öncesi ortamları çok zayıftı, bizdeki sokak,
Fenerbahçe'deki Nazlı ya da Beşiktaş'ın Kazan'ı gibi
bir ortam yok. Stad çevresini bu kadar sönük görünce kafamızda maça dair soru
işaretleri uyandı. Numaralı tarafına Aris'in arkadaşlarıyla buluşmaya giderken
çok sayıda polis otobüsü gördük. Aris otobüsü gelmek üzereydi otobüsler arka
arkaya sıralanarak yolu kapattılar ve taraftarları o bölgeye almadılar. Aris
otobüsü güvenli bir şekilde stada ulaştıktan sonra tüm otobüsler staddan
ayrıldılar. Aris'in arkadaşlarından 2 tanesinde Beşiktaş forması vardı.Derbi maçı olmasına rağmen geçen sene olduğu gibi yine aranmadan ve biletimizi kendimiz okutarak içeri girdik. Gate 4'ün Maraton'a yakın tarafına yerleştik tam önümüzde maç için Belgrad'dan gelen 10 kadar Grobari üyesi vardı. 6 yıl önce bir deplasman dönüşü kaza geçirip hayatını kaybeden 3 Paok taraftarının ölüm yıldönümü olmasından dolayı bir yönetici Gate 4'ün oraya tam bizim önümüze bir çelenk bıraktı. Bu arada Gate 4 'ün önüne Rapid maçından sonra bütün kale arkasına kaplayacak şekilde ağ gerilmiş.
Maçın başlamasına 40 dakika kala stat büyük ölçüde doldu ve ufak ufak tezahüratlar başladı. 4-5 tane bestelerini bilmemize rağmen genelde ilk kez duyduğumuz besteleri bağırdılar. 1 senede neredeyse bütün repertuarları değişmiş Genel itibariyle Aris'e küfür edilen besteleri söylediler. Yunanistan'da artık bir ritüel halini alan rakibin atkısını pankartını demirlere asıp yakma olayı gerçekleşti .
Takımlar sahaya çıkarken baya bir meşale yandı fakat ben daha fazlası yanar diye düşünüyordum.Maçın başlamasıyla birlikte Paok fırtınası da başladı. Üst üste gelen gollerle tribünler harikaydı. Aris'in attığı golden sonra yaşanan 15 saniyelik bir suskunluk dışında bir an olsun susmadılar ve muhteşeme yakın bir tribün yaptılar. her golden sonra "Aris'e Aris'i ..tik, Türkler s.ker Türkler S.ker" diye bağırdılar.
Athanasianidis "akula vuruşuyla muhteşem bir gol attı. İzlemenizi tavsiye ederim. (Paok'un 4. golü) İlk yarı 4-1 bitince devre arasında 7 mi atarız 8 mi atarız muhabbeti döndü ama Paok ikinci yarı neredeyse hiç gitmedi Aris'in kalesine.Arkadaşlar Aris'in A2 takımı gibi bir takımla sahada olduğunu parasızlıktan bu sene hiç tranfer yapamadıklarını söylediler. Bu durumdan dolayı Paok'un hocasının takımı geri çektiğini düşündüklerini söylediler.
Maçın sonuna doğru Paok 10 kişi kaldı, uzatmalarda ise oyuncuların kavgası sonucunda Paok 9, Aris 10 kişi kaldı.Maç bitiminde sıradan bir galibiyetmiş gibi oyuncular soyunma odasına giderken taraftarlarda stadı boşaltmaya başladı ne bir kutlama ne bir sevinç gösterisi hiç birşey olmadı. Biz de 23.00 gibi yola çıkıp 04.30 civarı İstanbul'a giriş yaptık.
Kaynak : Galatasaray tribünlerinden Kubilay Cengiz'e , yazı için teşekkür ederiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder