10 Mayıs 2013 Cuma

Dünden Bugüne İnönü Stadyumu, "Anılar ve Fotoğraflar"

İstanbul'da yaşasın yaşamasın, Beşiktaş'lı olsun olmasın, maçlara giden hemen hemen her taraftarın, seyircinin İnönü Stadyumu'na illaki yolu düşmüştür. Mimarisiyle ve konumuyla dünyada eşi benzeri olmayan tribünlerinde, takımına destek vermiş veya en azından bir maç seyretmiş herkesin kendine has anıları vardır. Dile kolay 1947 yılında hizmete açılmış ikinci evimize yarın oynanacak olan son resmi futbol maçında, 2013 yılında 66 yaşında gözlerimiz yaşlı veda etmeye hazırlanıyoruz.

İlk maçım olan Zonguldakspor'u 1-0 yendiğimiz 86-87 senesinden itibaren günümüze kadar stadyumun hemen hemen her yerinde maç izlemiş ve hatta hiç unutmam Lucescu zamanında bir Romen takımıyla oynanan özel maçta, maça geç girince, pankarta uygun yer bulacağım derken, yeni açık tribünden sırasıyla önce kapalıya sonra eski açığa oradan da numaralıya gidip sonunda da yeni açığa geçip, 4 tribünü de dolaşarak bir bakıma stadyumu tavaf eden biri olarak sadece ben kendi anılarımı anlatmaya kalksam kolay kolay bitiremem.

Maç sabahı çıkan biletleri alıp maça girebilmek için uzun kuyruklarda saatlerce eziyet çekmek, çift turnike dönmek, maçtan çok çok önce stadyuma girip yemyeşil çimleri görüp insanın içinin kıpır kıpır olması,sulanan çimlerin kokusu ile maç saatini beklemek,Maçtan önce oynanan Paf maçları ile oyalanmak bile ayrı güzeldi. Paf maçına kadar kimileri koridorlarda uyur, kimileri arkadaşlarıyla kağıt oynar, kimileri gazeteleri kırpar konfetti hazırlar, kimileri de beste çalışırdı.Gündüz maçlarının tadı bambaşka olurdu.Kulaklar el radyolarında rakiplerin maçlarında iken gözler sahada güneş tepede hayliyle kafalarda kartondan şapkalar, stadyum içinde satılan kıymalı pide kokuları, stadyumun dört bir yanına uzanan yollar boyunca seyyar bayrakçılar ve köfte arabaları... 

İlk derbi ve ilk şampiyonluk maçları heyecanları, yarı yarıya oynanan derbilerin tatları, 100.Yıl kutlamaları, unutulmaz Avrupa kupaları, milli maçlar, konserler derken yıllardır iyisiyle kötüsüyle kah üzüldük kah sevindik  Sabahlama zamanlarına yaşımdan dolayı yetişemesemde, bir çok kez gittiğim yarı yarıya oynanan derbilerin anılarını artık nasıl fotoğraflarda yaşıyorsak keza yarından sonra da İnönü Stadyumu için aynı şekilde olacak. 

Çoğu kişi için bir taş yığını da olsan, bizler gibi hissedenlerin seni vapurla geçerken, Taksim'den sahile inerken, Dolmabahçe'de yürürken, Maçka'da dolaşırken ilk gördüğünde tüyleri diken diken olmuştur. 
Biz tribüncülerin aklında ve kalbinde ölene dek her zaman yaşayacak, dillerde anılar anlatılmaya devam edecek ve hatta fotoğraflarının yanında bilgisayar oyunlarında da özlem giderilmeye devam edilecek. 
Yenisi gelene kadar elveda eski Beşiktaş İnönü Stadyumu, gözlerimde yaş, kalbimde sızı unutamam seni! :(( 






                      
                   
                      

                     
                         
                      

                      
                       

                     
                      















  






















                           


































                          
                          








                        








                         





                         



































Hiç yorum yok: