16 Temmuz 2010 Cuma

Soğuk Su


.
Maçtan önce semt kalabalık, Quresma formalı insanların arasından Pascal çıka geliyor. Herkesle tokalaşıp sevgi gösterilerine karşılık verirken hatıra fotoğrafı çektirmelerine de izin veriyor ayırım yapmadan. Stada doğru ağaçlı yolda yürürken de sucuları görüp "Soğuk suuuu!" diye bağırıyor. Ne adamsın be Pascal...
.
Hava sıcak, yapış yapışız. Üçlünün peşinden omuz omuza gelmesin diye geçiyor içimizden. Şu kapalıya cidden klima yapılsa hiç fena olmayacak. Neyseki sahadaki iştahlı futbol oynayan takımımız yüreklerimize su serpiyor. Q7 denen sahadaki tek yeni transferimiz bir sağda bir solda topun peşinde koşturuyor. Penaltıyı gole çeviremedi ama çalımlarıyla sağ-sol bekleri kevgire çevirdi. Orta sahada Tabata da var Delgado da . Belki bir hafta sonra ikisi de olmayacak. Ne ilginç. Guti rötar yapmış ama sahada sanki dublörü var; Erhan. Nihat sakin geçen ilk sezonun ardından bu sene iki golle açtı perdeyi. Dileriz böyle de gider. Nobre kendine yer bulur bulmaz golüde buldu. Deli İbo her zamanki gibi çok koştu ama oyunun sonlarında atılan bir pasa yetişmek için depar attıktan sonra dönüp 'ne yapıyorsun, deli misin?' der gibi baktı pasın sahibine. Delilik sırf sana has değil demek ki bu takımda.
.
Sonuçta 3-0 net bir skor. Bir hafta sonra Fareo Adaları'na serinlemeye gider Beşiktaş. Maçtan sonra büyük alkış alan Vikingur takımıyla dostluk maç şeklinde geçen bir mücadeleden sonra döner sıcak ülkemize.

Hiç yorum yok: