26 Ağustos 2010 Perşembe

Git Gel Helsinki Altı Saat


.
Takımımız Finlandiya'da. Aurelio da. Oynayan oynamayan futbolcuların da maçı bekleyen taraftarların da turun geçileceğinden şüphesi olduğunu zannetmiyorum. Öncelikle gruplara kalalım ve ilk kez çıkmayı başaralım istiyor herkes. Öyle de olacak. Buraya kadarı zaten başarı olarak kabul görecek bir mesafe değil Beşiktaş için. Esas olan gruba kaldıktan sonra ne kadar ileriye gidilebileceği.
.
Vikingur ve Plezen'den sonra Helsinki de Beşiktaş'a rakip olabilecek kalitede ekipler değil. Henüz tam anlamıyla oturmamış olan kadromuza rağmen eleme turlarından istenilen sonuçlar alınması bu sebeple normal. Gruplara kaldığımızda çok daha çetin geçecek maçlar bekliyor olacak bizi. Kaçan gollere veryansın ederken puanlara da el sallayarak treni kaçırabiliriz. Lig uzun bir maraton, UEFA engelli koşu. İBB mağlubiyeti ilerleyen haftalarda telafi edilebilir ama Avrupa'da alınabilecek kötü bir sonuçlar kulvarın dışında kalınır.
.
Transfer sezonunun bitimine günler kala forvet için dilimize pelesenk olan isimler gelmedi bir türlü. Onun yerine orta sahaya takviye yapıldı ve iyice kuvvetlendirildi. Şu takımın dengesini bozmadan Bobo'nun yanına monte edilecek bir golcü çok şeyi değiştirecektir. Yönetimin alavere dalaverelerine alştık. Ağız değiştirip duruyorlar. Quaresma içinde olmuyor derken attırıldı imzalar. Belki bu geceki dönüş yolculuğundan sonra daha da netleşir her şey.

Hiç yorum yok: