31 Mayıs 2011 Salı

Dinamo Kiev Deplasmanı

Malumunuz malesef bloglar bir süreliğine yasaklanınca bizim de UEFA Avrupa Ligi deplasman yazımız karambole gelmiş yayınlanamamıştı. Hazır lig bitmiş, ortalık sakinken yazıyı sizlerle paylaşalım istedim. Sitemizde yer alan bu güzel deplasman yazısının, bloğumuzun arşivinde de yer almasında hiç şüphesiz yarar var.
.
Ukrayna'da Buz Tuttuk
.
.
Kendi imkanlarımız ile uçak biletlerini ve vizeleri almış bilinmeyene yolculuk için hazırdık. İstanbuldaki ilk maçta 4 gol yememiz sonrası tur bizler için imkansız gibiydi.
Kiev'e gidecek taraftarlarımızın geneli 2 günlük turlar ile deplasman yapacaklardı. Bizler ise daha ucuz olduğu için pazartesi günü Kharkiv'e hareket ettik. Akşamüstü iniş yapmış ve havalimanından tren istasyonuna ulaşımda zorlanmış olsak da aynı gün tren ile Kiev'e geçiyorduk. Amacımız hem geceyi trende geçirerek masrafımızı azaltmak hemde geceyi yolda geçirerek kısıtlı Ukrayna günlerini yolda harcamamak idi. Yorucu da olsa yataklı trende 10 saat süren yolculuk unutulmayacak bir anı oluyordu. Kiev'e geldiğimiz de, Kharkiv'in aksine kar yağışı devam ediyor ve heryer bembeyazdı. Hava sıcaklığı gündüz -11 C civarındaydı. Sabah 6 gibi Kiev tren istasyonuna varmıştık. Önce internet üzerinden rezervasyon yaptırdığımız evi bulduk ve yerleştik. Biraz dinlenip ısındıkdan sonra hem yemek yemek hem de şehri gezmek için merkeze indik. Kiev'de bulunduğumuz 4 gün boyunca evimizin merkeze 15 dakikalık yürüyüş mesafesinde olmasının avantajını sonuna kadar kullandık. Maç günü şehirde siyah beyaz atkılı taraftarlarımız gördükçe heyecanımız artıyordu fakat malesef maça gelenlerin tavırları üzücüydü. Ukrayna değince zaten akla her zaman votka ve kadınları gelir. Kiev caddelerinde dolaşan taraftarlarımız turu İstanbulda kaybetmiş olmanın rahatlığı ile birlikte kendilerini bu iki konuya vermişlerdi. Biletleri olmasına rağmen maça gelmeyenler, maça gelip ilk yarı biter bitmez stadyumdan ayrılanlar, yaşları 30-40-50 civarında olmasına rağmen ilk defa alkol görmüş gibi zil zurna sarhoş olup kusanlar, kadınsızlıkdan duvara tırmananlar lar lar lar... Evet malesef tribünümüzün çoğunluğunun durumu böyle idi. Sahadaki topçularımızı da zaten tv başından herkes gördü. Ukrayna'da buz tutuyorduk ve sınıfta kalıyorduk.
.

.
Ukrayna kendini bilenler için güzel, kendini bilmeyenler için ise rezilliklerin yaşandığı bir şehir olarak hafızamda kalıyordu. Cumartesi sabahı tekrardan Kharkiv'e tren ile geçiyorduk. Bu seferki hızlı tren idi ve sabah 6 gibi kalkmasına rağmen öğlen 12 gibi Kharkiv'e varmıştık. Kharkiv şehri öğrenci şehri olmasının dışında bir özelliği yok hatta Kiev'e göre çok daha fakir ve bir o kadar da daha soğuk idi. Alfabesinin farklı oluşu, halkın genelinin ingilizceyi hiç bilmemesi sorunları dışında bir sorun yaşamadık. Apart otelimize yerleştikten sonra Kharkiv'de de ufak bir tur yapıyor hem şehri geziyor hemde Ukrayna'nın tadını çıkarıyorduk. Pazar öğleden sonra İstanbul'un yolunu tutarken camia olarak kafa yapısı,futbol anlayışı ile malesef Avrupa'nın çok gerisinde olduğumuzu anlıyorduk.
.
. 24.02.2011 Dinamo Kiev: 4 - BEŞİKTAŞ J.K. : 0
Maçın Fotoğrafları : http://www.academybjk.com/fiks/arsiv1011/f27.html
Maçın Videoları :
1 : http://www.academybjk.com/fiks/arsiv1011/f1027.html
2: http://www.academybjk.com/fiks/arsiv1011/f1027a.html
3: http://www.academybjk.com/fiks/arsiv1011/f1027b.html

2 yorum:

Şairler Parkı dedi ki...

Konu ile alakası olmayacak ama iletişim bilgilerinizi rica edebilir miyim? Göremedim ne yazık ki.

Ege

AcıbadeM dedi ki...

Sitemizde (academybjk.com) yazıyordu aslında ama da bu blogdaki eksiğimiz olmuş;

academybjk99@gmail.com

1999@academybjk.com

Facebook; AcademY BJK :)
Twitter'a alışamadık daha...