16 Ağustos 2011 Salı

Unutmadık, Unutturmayalım !!!


Gecenin karanlığında uykunun en tatlı anında, acımasızca ansızın gelen büyük bir sarsıntı ile altüst olan değişen hayatlar,ölümler... Toplu mezarlara dönüşen yuvalar, mahalleler. Felaket heran, her zaman, her yerde karşımıza çıkabilir, tekil olarak da başımıza gelebilir ama ya böylesi..?? Alınmayan önlemler, sorumsuzluk dahilinde yapılan ihmaller, fazla para kazanmak için değermi ??

İki dakikacık içinde kaybedilen akrabalar, dostlar bir yana, ya yıkıntılar arasında kalanlar? Ölüm ile burun buruna çaresizce kurtulmayı bekleyenlerin psikolojik durumları ?? Yaralı kurtulanların yaşama tutunma çabaları ?? Sahip oldukları maddi manevi herşeylerini toprağın altında bırakanların gelecek hayalleri?? Başa gelmeyince anlaşılmaz, ateş düştüğü yeri yakar derler bu yüzden de sık sık empati yapılmalı...

Akıllandık mı bilemem, denetim yapılıyor mu bilemem umarım bir daha ne böylesi bir doğal afet olur ne de tedbirsizlikden dolayı başka afetler. Görüp göreceğimiz en büyük felaketin 17 Ağustos 1999 depremi olmuş olmasını dileyerek, o kara geceyi unutmayalım. Bir daha insanlık adına yaşamamak, duymamak dileğiyle...

Hiç yorum yok: