15 Ocak 2015 Perşembe

The UK Diary - 9



Westham United doğu Londra'da... Doğu Londra garip bir yer yani nasıl söylesem, böyle hani garip konuşmalarıyla garip aksanlarıyla meşhur, şimdi derler; 
-"he sen gördün mü böyle bir şey?
- "hayır görmedim..."  işte heralde bizim eski İstanbul gibi eski Londra'da da böyle bir şey söz konusu...

Maç hafta içi, Westham - Hull City oynuyor, Hull kuzey doğu İngiltere, oralarda bir yerde, işte sanayi şehri, otobanın kenarında kocaman bir statları var. Londra- Hull arası hızlı tren ile 2 saatten fazla otobüsle minimum 8 saat çeker abiler.

Bilet olayını bu sefer internetten çözüyorum, banka kartıyla alıyorum online... Tak cep telefonuna mesaj geliyor, maç günü git al diyor biletini gişeden, kale arkası üst kat bilmem ne sıra bilmem ne koltuk.
Maç hafta içi çarşamba akşam 8'de. 

Bileti almaya öğlen gidiyorum, hava güzel güneş var ama ayaza çekiyor. Metro ile Londra merkezden baya uzak, metro hattının sonuna gidiyoruz neredeyse.. İndim semte, her yer siyahi arkadaşlarla dolu, yani demek oluyor ki semt çok kalite bir semt değil... Gidiyorum stadyuma doğru, ilk kez Londra'da bir maç günü bu kadar hareket görüyorum stat çevresinde, ilerde stat beliriyor dev gibi bir şey. Bizim Şükrü Saracoğlu'nu andırıyor, baya yüksek heybetli bir görüntüsü var. Bilet gişeleri yol tarafında, yol dediğim de sokak, sokağın adı da 'Green Street'

GREEN STREET sokagımızın adı, dedim gerçekmiş; gerçekten böyle bir sokak varmış ama holiganları falan yokmuş. İnanılmaz ağır bir sağanak bastırıyor, ayağımda bez spor ayakkabı ayaklarım su içinde atayım kendimi bir mekana iki bira atayım maça kadar hem de ısınırım biraz kururum dedim. Stadın etrafını geziyorum önce, kapladığı alan bakımından gördüğüm en büyük stadyumlardan biri ön taraf meşhur sokak, arka taraf yani diğer kale arkası tarafı sakata benziyor.

Karanlık dar bir sokak gitmedim o tarafa bilmem kaçıncı maçım İngiltere'de mevzu namına hiç bir sey yok ortada, karnım aç yemek yemem lazım, dogu Londra'nın meşhur yılan balıklı çöreği, eel pie yanlış hatırlamıyorsam baya leziz stadın orada da var bi yer. Gitmeden önce araştırmamı yapmıştım gittim mekana millet kapıda kuyruk, biz de girdik kuyruğa yaktık bi cigara milletin elinde bira sigara muhabbet yüklü bir kalabalık var etrafta, stadın 50 metre ilerisi 4 yol ağzı, bizim Kalamış'taki Lefter'in heykeli gibi bir heykel var, ünlü topçuları heralde...

Çoğunlukta gördüğüm ve dikkatimi çeken Di Canio formaları... Polis atları diye bir kamyonet geçti
ufak tır desek daha iyi içinde atlar var, baba ingiliz tayları... 

Hiç yorum yok: