8 Şubat 2011 Salı

TT Arena Deplasman Analiz "Gittim,Gördüm,Beğendim"


.
Son yıllarda İstanbul derbilerinde toplu deplasman gidişine yasak konmasına rağmen, pazar günü TT Arena Stadyumu'nda oynanan Galatasaray-Eskişehirspor karşılaşmasına, emniyet tarafından Eminönü semtinden kaldırılan körüklü otobüsler ile Seyrantepe yolculuğu bana eski günleri hatırlatıyordu. Haliç manzarası eşliğinde tamamen dolu 4 körüklü otobüs şaşkın bakışlar altında trafikte ağır ağır yol alıyorduk. Seyrantepe'ye gelip de stadyum için ayrılan yan yola girdiğimiz de ise güvenliğin yeterli olmadığı hatta önlem alınmadığı ortaya çıkıyordu. Otopark girişi için yolda bekleyen araçlar ile deplasman tribününe doğru bizleri götüren otobüsler aynı yoldaydık. Trafikden kilitlenmiş araçlar kımıldamıyordu. Yolda yürüyen bir grup Galatasaraylı taraftar otobüslerde bulunanları tahrik etmek için çabalamış olsa da ciddi bir hadise yaşanmadı. Fakat otobüste bulunan taraftarlar tayfalardan oluşsa idi veya bu güvenlik boşluğu İstanbul derbilerinde yapılırsa, ölümcül hadiselerin yaşanması kaçınılmaz olur, aman dikkat !!!
.

.
Otobüsün kapıları açıldıktan sonra kaldırım olmayan yolda yürüyüş başladı. Deplasman tribününe ayrılan giriş hem pek düzenli değildi hem de 4 turnikenin 2 tanesi çalışmıyordu. Yığılma da yaşanınca bekleme ve ezilme tehlikesi geçirme olasılığı malesef Ali Sami Yen stadyumu'nu aratmıyordu. Yan tarafdan açılan demir kapı ile, biletlerin yırtılması şeklinde turnikesiz alandan geçerek içeri girdik. Stadyumun dışının betonerme ve çevresinin boş ve otoban oluşu, biran Olimpiyat stadyumu havası veriyor. Soğuk bir yapısı var. Tribünler ise gayet güzel. Hele deplasman tribününün yeri harika. Alt katın iptal edilerek 2.500 kişilik yerin tamamının üst kata verilmiş olması deplasmancılar için mükemmel olmuş. Fakat alt katın devamlı deplasmancıları tahrik etmesi ve file olmaması yüzünden bir takım tatsızlıklar yaşandı.
Güvenlik görevlilerinin ve filenin olmamasına rağmen ciddi hadiseler olmadı. İstanbul derbilerin de file olmaz ise çok daha kötü hadiseler yaşanması kuvvetli ihtimal. (10 yaşındaki Batuhan'a çok geçmiş olsun! Rastgele bir kişiyi kurban etmeden, atan kişi tespit edilip cezalandırılmalı. Tribünde makara olmalı fakat yabancı madde dahil en ufak bir şey kesinlikle atılmamalı, artık herkesin bu bilince sahip olması gerekiyor !!!)
.

.
Tribünün oval olması sayesinde tayfalar orta tarafda toplanırlarsa hem sağ hem de sol tarafı rahatlıkla görüp organize edebilirler. Tribünlerin tamamının aynı çatı ile kapalı olması sayesinde akustik de çok kuvvetli ses çıkmasına sebep oluyor. Üst katda aynı anda bağıran 2.500 kişi stadyuma hakim olacaktır. Galatasaray taraftarlarının kale arkası alt katda bulunması sayılarının 3.000 civarı olması ve uzak kalması seslerinin genelde uğultu şeklinde duyulmasına neden oluyordu fakat erken gelen goller ve karşılıklı yaptıkları tezahüratlar sayesinde etkili oldular. Yeni stadyumlarla birlikte çekirdekçi maç izleyen seyirci profilinin oluşması biz taraftarları üzse de bence rakibi boğma ve hakemi etkileme açısından daha yararlı oluyorlar. Bol ıslık ile ciddi anlamda baskı kuruluyor. Çıkış da ise yaklaşık 1 saat bekleme sonrasın da metro ile Taksim'e aktarma yapmadan ortalama 20 dakika da gitmemiz ulaşım açısından çok başarılı idi. "Her deplasmancı kullanabilecek mi?" sorusunun cevabını malesef bilemiyorum.
.

Hiç yorum yok: