10 Şubat 2010 Çarşamba

Bize Hergün Deplasman


Benim gibi işe gidenler olsun, öğrenci genç kardeşlerimiz olsun her sabah yarı uykulu şekilde sokaklara dökülüyoruz. Akşamları ise eve dönme sabırsızlığı içinde ayrı bir koşuşturmaca başlıyor.. Hele İstanbul gibi karışık ve büyük metropolde yaşıyorsanız çoğu zaman durum vahim.. Günde ortalama 3 saat yol yapmak dile kolay. Bu git geller içinde birçok anım oldu bazıları komik bazıları trajik. Belki ilerde bahsederiz ama bugünkü konu biraz daha farklı.


Görenler kullananlar bilir, bihassa sabahları Beşiktaş iskelesinin yakınından kalkan 30M(A) otobüsleri ile sabah-akşam saatlerinde metrobüs duraklarındaki koşuşturma diğer toplu taşımalara göre daha farklı oluyor. Seri üretimden çıkmış ürünlerin, üetim bandından gelip paketlenip kargolanmasını andırıyor. Dolmadan kalkmıyorlar malum bekleyen çok. Ayakda, oturarak toplamda kaç kişi alıyor otobüsler emin değilim ama her binişimde aklıma deplasman seferleri geliyor. Hani İnönü stadyumunun eski açık tarafında bekleyen sabırsız kalabalık ve caddeye yanaşan otobüslere üst üste binerek gidilen deplasmanlar.


Bu yolculuklarda resimdeki gibi camdan çıkmalar olmasa da ,yakın mesafeli olduğu için deplasman otobüslerinden çok daha dolu, ardı ardına ağzına kadar dolu bir şekilde kalkıyorlar. Hatta kadın erkek karışık olduğu ve boyunlarda atkı, üstlerde forma olmadığı için dışardaki gözler otobüslere ve içindekilere yabaniler gözüyle bakmıyor. Ben ise hergün bu yolculuk işkencesini "final maçına, şampiyonluk çıkarmasına" gidiyormuşum gibi hayal ederek, eski günlerin özlemiyle katlanmaya devam ediyorum..

Hiç yorum yok: