12 Şubat 2010 Cuma

Kötünün İyisi



Çarşamba ve Perşembe günü şampiyonluk yolundaki iki büyük rakibimizin bizim erken havlu attğımız Türkiye kupasındaki çırpınışlarını izledik. Mücadelelerini diyemiyorum çünkü karşılarındaki takımlar turu geçmek için mücadele ederken onlar adeta çırpındılar. Tabi ki fazlasıyla eksik kadrolarından dolayı kapasitelerini bu iki maça göre değerlendiremeyiz ama son zamanlardaki oyunlarına bakıldığında geçen seneki kötü gidişattan pek de farklı bir durum söz konusu değil. Puan farkı da bu gidişatla kapanmayacak kadar çok değil. Neden geçen senenin bir tekrarını yaşamayalım ki...

Ha bunu gönülden mi istiyorsun denirse 'kesinlikle evet' derim. Elde edilecek şampiyonluğun mevcut başkana kredi kazandırması, hatalarını ört bas etmesi vs değil derdim. Rakiplerimizin de saçma sapan geçirdikleri sezonlar sonrasında elde ettikleri şampiyonlukları var. Galatasaray'ın meşhur 'Samsun, Antep, Antalya' mağlubiyetlerinden sonra kaçırdığı şampiyonluk da var, Fener'in son maçında Denizli'ye takılmasıyla kucağına düşen şampiyonluğu da. O şampiyonluk da takımın başında hocası yoktu. Fener'in 103 gollü meşhur şampiyonluğunu yazan tarih, Trabzon'un lazlığıyla kaçırdığı sene onlara geçen şampiyonluğu da yazıyor. Varsın bizim de olsun kötünün iyisi olduğumuz sezonda şampiyonluğumuz.

Hiç yorum yok: