Hafta arası kupanın ilk ayağında zayıf rakibe karşı gece maçı, hatta havanın buz gibi soğuk olmasının yanında gün boyu yağan sağanak yağış, kuvvetli rüzgar da cabası. Dekoder, şifre gibi engel olmadan ulusal kanaldan şifresiz yayınlanan bir maç. Ceza da zaten 2 gün önce açıklandığı için çoğu kişinin haberi bile olmuyordu. Stadyumumuzda bir ilk yaşanıyordu. Geneli devamlı maçlara gelen Dişi Kartallar'ımız ilk defa bizlersiz tribünlerdeydiler.
Bu kadar olumsuz şartlar biraraya geldiğinde zaten tribünlerin dolması beklenemezdi. Hatta Dişi Kartallarımızın sayısına baktığımızda, süper ligde bir çok takımın tribünleri kadar bir kalabalık yerini almıştı.(Kupanın diğer maçları ve tribünleri). Maçın başlamasıyla doksan dakika boyunca susmayıp, her besteyi eksiksiz söyleyen, maçın gidişatına göre anlık tepkiler veren (Bkz. "Ayağa kalkın, adam gibi oynayın), Beleştepe ile karşılıklı tezahürat yapan, rakiplere takılmadan geçmeyen ve 85. dakikada 'Gündoğdu' diyerek yumruklarını havaya kaldıran tüm bayan taraftarlarımıza bir kez daha helal olsun...
Tezahüratlar yankılanırken aklıma gelmedi değil hani yıllardır "kapalı kutu ayrıcalığı" gibi laflarla bizlere çamur atanlar, sanırım utanmışlardır. Haliyle de anlamışlardır Kapalı kutu'yu özel ve bu kadar etkili yapan mimari özelliğinin değil sadece ve sadece Beşiktaş sevgisi oluşunu. Bizler sevgimizi haykırarak dünyaya duyuruyoruz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder